KRİTİK NOKTA: YENİDEN DOĞUŞ
KRİTİK NOKTA: YENİDEN DOĞUŞ

“Şehitlerimizin emaneti, Atatürk’ün izinde, milletimizin zaferi…”
Bugün yalnızca bir tarih değil; milletimizin kaderinin yeniden yazıldığı gün:
30 Ağustos Zafer Bayramı.
Bir ulusun, yok sayılmak istenen bir milletin, küllerinden yeniden doğduğu gün… Açlıkla, yoklukla, işgalle sınanmış; ama umudunu, inancını ve onurunu kaybetmeyen bir halkın dünyaya haykırdığı gündür 30 Ağustos.
Bu toprakların bağrında yatan şehitlerimizin, cepheye mermiler taşıyan analarımızın, yalınayak yürüyen çocuklarımızın, bastonları ile yürüyen dedelerimizin, bağımsızlık uğruna canını ortaya koyan kahraman askerlerimizin günüdür bugün.
Ve elbette, bugün sadece bir tarih değil, milletine inancını kaybetmeden “Ya istiklal, ya ölüm!” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde, azim ve cesaretin destanlaştığı gündür. Bu büyük değişim, yalnızca onun dehasıyla değil; silah arkadaşlarının fedakarlığı, ordusunun kararlılığı ve halkının sarsılmaz desteğiyle mümkün olmuştur. Her karış toprağında, her dalgalanan bayrağında hissedilen bu özgürlük mücadelesi, bize umut ve onurun en derin dersini vermektedir.
Kocatepe’de sabaha karşı dalgın dalgın ufka bakan bir çift mavi gözün içinde saklıydı bu milletin geleceği. O gözlerde yalnızca savaşın değil, bir milletin yeniden ayağa kalkışının, özgürlüğe yürüyüşünün ışığı parlıyordu. İşte 30 Ağustos, o ışığın adı, o yürüyüşün destanıdır.
Bugün bizlere düşen görev, zaferin coşkusunu yalnızca bir bayram sevinci olarak değil, aynı zamanda bir sorumluluk olarak hissetmektir. Çünkü 30 Ağustos, geçmişin gururunu yaşarken geleceğe umutla bakabilmenin de adıdır.
Ve ben, bu köşeden sizlere seslenirken tam da bu yüzden diyorum ki:
Gelin, bu zaferin mirasıyla birlikte yeni başlangıçlar yapalım. Hep birlikte düşünelim, tasarlayalım, üretelim. Gelin, altın nefesli tohumlar ekelim:
İyiliğe bir tohum, adalete bir nefes, emekliye, kadına, çocuğa, hayvana, doğaya umutla serpilen tohumlar…
Üretime, bilime, sanata açılan yollar…
Her şey bir merhaba ile başlar. Bir bebek merhaba ile açar gözlerini hayata, bir güneş merhaba ile doğar dünyamıza, bir tohum merhaba ile filizlenir toprakta. Ve biz de bu bayramda yeni bir merhaba diyelim hayata.
Şimdi yeni şeyler söylemenin zamanıdır. Çünkü dünle beraber ne varsa dünde kaldı. Bugün bize düşen, şehitlerimizin hatırasına, gazilerimizin mücadelesine, Atatürk’ün emaneti Cumhuriyet’e sahip çıkarak yeni sözler söylemektir.
Zaferin ışığında, şehitlerimizin aziz hatırasıyla, Atatürk’ün izinde; birlik içinde, umutla, kararlılıkla yeni şeyler söyleyelim.
Çünkü bu bayram, sadece bir zaferin değil, bir milletin yeniden doğuşunun bayramıdır.
30 Ağustos, milletimizin küllerinden yeniden doğduğu gündür; zafer, cesaret ve inançla filizlenir. İşte milletimizin ve tarihimizin dönüm noktası: Kritik Nokta.
Zafer Bayramımız kutlu olsun.
Ne mutlu Türk’üm diyene!