Gazze Şehri’nin en büyük yerleşim alanlarından biri olan Zeytun Mahallesi, İsrail ordusunun son haftalarda yoğunlaştırdığı askeri harekâtla kelimenin tam anlamıyla haritadan silindi. Üç hafta önce hâlâ ayakta olan sokaklar, evler ve yaşam izleri; bugün uydu görüntülerinde sadece enkaz ve boşluk olarak görünüyor. ⭕ Sistematik Yıkım, Sessiz Göç İsrail güçleri, Zeytun’un güney kesimlerinde patlayıcı yüklü robotlar, ağır iş makineleri ve savaş uçaklarıyla yürüttüğü operasyonlarda yüzlerce evi yerle bir etti. Mahalle sakinlerinin büyük bölümü Gazze’nin batısına göç etmek zorunda kaldı. Bir kısmı ise bombardıman altında, yardım ekiplerinin dahi ulaşamadığı bölgelerde mahsur kaldı. ⭕ Sivil Alanlar Hedefte Saldırılar, sadece askeri altyapıyı değil; sivillerin yaşadığı apartmanları, dar sokaklardaki evleri ve temel altyapıyı da hedef aldı. Gazze Belediye Sözcüsü Hüsnü Muhenna’nın ifadesiyle, “Zeytun Mahallesi artık bir yaşam alanı değil; bir yıkım alanı, bir sessiz çığlık.” ⭕ Uluslararası Hukuk Sessiz mi? Gazze Sivil Savunma yetkilileri, üç gün içinde 1500’den fazla evin yıkıldığını, mahallede ayakta kalan yapı kalmadığını bildirdi. Bu ölçekteki yıkım, uluslararası hukuk açısından savaş suçu niteliği taşıyor. Ancak dünya kamuoyu hâlâ sessiz. ⭕ Bir Mahalle Değil, Bir Hafıza Yok Edildi Zeytun’da yok olan sadece beton değil; çocuk sesleri, aile sofraları, yaşanmışlıklar ve bir halkın hafızası. Bu yıkım, sadece Gazze’ye değil; insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak tarihe geçiyor.