
Yeni bir eğitim-öğretim yılı başlarken kıymetli veliler, ailelerin, eğitim sürecindeki önemine değinmek istedim.
Ana sınıfından başlayıp üniversiteye uzanan bu uzun yolda,öğrencilerin hep yanında olan ailelerin varlığı ve etkisi yadsınamaz bir gerçek.Hep en iyi eğitimi,en iyi okullarda,en iyi öğretmenlerden alsın diye koşturan anne babalar…Emeğiniz büyük. Peki,bu kadar emeği hortumlayan,bazen çok verimli olup bazen de kısır kalan eğitim nedir,hiç düşündük mü?
Toplumun genelinde eğitim ve öğretim maalesef birbirine karıştırılıyor. Eğitim,aileden başlayıp okullarda devam eden ve hayat boyu da devam edecek bir sürecin davranışsal, ahlaki ve vicdani çıktılarıdır.Öğretimse alanında uzman kişilerin, eğitim kurumlarında gerçekleştirdiği akademik çalışmaların çıktılarıdır. Her ne kadar okullar, eğitim ve öğretimin birlikte yapıldığı kurumlar olsa da eğitimin temeli ailede atılır. Temel ne kadar güçlü olursa üzerine çıkılan bina da o kadar sağlam olur. Tam da bu yüzden ailelerin eğitimdeki yeri oldukça önemlidir.
Kıymetli anne babalar,
Vicdanlı, ahlaklı, milli ve manevi değerlerine bağlı evlatlar yetiştirelim önce. Zor olan bu etaptır aslında. Birey olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Z kuşağını sevin.Onları eleştirmeyin zira eleştirerek değil yapıcı konuşarak sonuç alabileceğinizi unutmayın!Örnek vermeyin onlara, örnek olun. Unutmayın! Her çocuk, ailesinin aynasıdır. Onlarda gördüğünüz her eksiklik aslında sizin de karnenizin kırık notudur.
Yetiştirdiğiniz her çocuğun,ülke denilen kocaman aile içinde bir birey olduğu gerçeğini görmezden gelmeyin. Aile düzeni ve dolayısıyla ülke huzuru için saygı, sevgi, hoşgörü içinde milli ve manevi değerleriyle birbirine bağlanmış bireyler yetiştirmeye özen gösterelim.Toplumdaki en ufak bir aksaklıkta ya da olumlu her olayda, yetiştirdiğimiz bireylerin ve dolayısıyla bizim de pay sahibi olduğumuzu unutmayalım.
Son zamanlarda toplumda yeni bir kavram türedi: ”Suça Sürüklenen Çocuk”
Peki, bir çocuk neden suça sürüklenir? Ne yaşar ya da ne yaşatılır da suça sürüklenir?İşte burada anne,babanın davranışının önemi devreye girer. İlgili,insani değerlere sahip, toplum içinde yaşamanın kurallarını özümsemiş; öfkeyi değil sevgiyi, şiddeti değil saygıyı, kaosu değil huzuru, bencilliği değil empatiyi kavramış ve evladına kavratmış bir anne,babanın çocuğu suça sürüklenmez diye düşünüyorum. Çocuklarımızı yanlış davranışlarımızla suça sürüklemek yerine doğru davranışlarımızla topluma kazandıralım.
Klasik olsa da anne, baba olmak sadece maddi ihtiyaçları gidermek ya da temel ihtiyaçları gidermek değildir. Çocuğun manevi ihtiyaçları da karşılanmalı.Ailede alınması gereken bu temel özelliklerin okullarda eksiksiz verilmesi maalesef mümkün değildir. Okullar, bunu sadece destekler ve geliştirir ama oluşturamaz.Bu anlamda ailelere büyük görev düşmektedir. Toplum refahı, ülke asayişi, mahalle düzeni ve aile huzuru için olduğu kadar değil olması gerektiği gibi bireyler yetiştirmeli.
Naçizane fikrim, tekrar ederek, örnek vererek ya da kıyas yaparak değil ;iyi ve doğru örnekler olarak…